NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ حَرْبٍ
وَمُسَدَّدٌ
قَالَا
حَدَّثَنَا
حَمَّادُ
بْنُ زَيْدٍ
عَنْ أَيُّوبَ
عَنْ نَافِعٍ
عَنْ ابْنِ
عُمَرَ قَالَ
قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّ
أَمَامَكُمْ
حَوْضًا مَا
بَيْنَ
نَاحِيَتَيْهِ
كَمَا بَيْنَ
جَرْبَاءَ
وَأَذْرُحَ
İbn Ömer'den demiştir
ki: Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Gerçekten önünüzde
bir havz vardır ki, onun iki ucunun arasındaki mesafe) Cerba ile Ezruh
arası(ndaki mesafe) kadardır."
İzah:
Buhari, rikâk; Müslim,
tahare; fedâil; Tirmîzî, kıyâme; İbn Mace, zühd; Ahmed b. Hanbel, 1,5: 11,21.
125, 134, 162; 111,133, 216, 219, 230, IV.424, V,250, 390, 394, 406.
Bu hadis-i şerif,
Kevser havzmın hak olduğunu söyleyen
ehl-i sünnet ulemasının delillerindendir.
Ehl-i sünnet ulemasının
inancına göre Havz-ı Kevser yüce Allah'ın Nebi efendimize ihsan buyuracağı
büyük bir havuzdur. Mü'minler, bunun tatlı ve berrak suyundan içerek Mahşerin
dehşetinden ileri gelen hararetlerini gidereceklerdir.
Havz-ı Kevser, aynı
zamanda: "Şüphesiz biz sana Kevseri verdik."[Kevser I] ayeti ile de
sabittir. Zira ayette geçen Kevseri Hz. Nebi çeşitli hadislerinde bir havuz
veya bir ırmak olarak açıklamıştır.
Umumiyetle kabul edilen
görüşe göre Havz-ı Kevser mahşerdedir, bununla birlikte onun cennette bir
nehir olduğu rivayetleri de vardır.[Bk. Debbağoğlu Ahmed, Ansiklopedik Büyük
İslam İlmihali, 200.]
Hattabî (r.a.)nin
açıklamasına göre "Cerba", Şam'ın şehirlerinden bir şehirdir.
"Ezruh" ise Şam'ın aşağı kısımlarında bulunan bir şehirdir.
AIiyyü'I-Kari'nin ifadesine göre Cerba, Ezruh yakınlarında bir şehirdir. Bu iki
şehrin arasındaki mesafenin üç günlük bir yol olduğunu söyleyenler
yanılmışlardır. Bu yanlışlığa sebep, bazı ravilerin Dârekutni'nin rivayet
ettiği "Benim havzumun kenarları arasındaki mesafe, Medine ile Cerba ve
Ezruh arasındaki mesafe kadardır" mealindeki hadisi rivayet ederken
"el-Medine" kelimesini rivayet etmeyi unutmuş olmalarıdır.
Bu havuzun boyutları
hakkında gelen hadisler, birbirlerinden oldukça farklıdırlar. Aslında havuzun
boyutları ile ilgili olarak verilen bu ölçüler, havuzun hakiki ölçülerini
belirtmek için değil da havuzun büyüklüğünü belirten, yani çokluğa ve genişliğe
delalet eden ölçülerdir. İşte rivayetler arasındaki farklılık buradan
kaynaklanmaktadır.
Bu havuzun sıfatları
hakkında da bir çok hadis-i şerif varid olmuştur. Bunlardan biri şu mealdedir:
"... Benim havuzum
bir aylık yoldur. Onun suyu sütten daha beyazdır. Onun kokusu, miskten daha
güzeldir. Bardakları semanın yıldızları gibidir. Ondan içen kimse bir daha
ebediyyen susamaz."[Bahiri, rikâk; Müslim, fedaîl; Tirmizî, kıyâme; İbn
Mâce, zühd]
Bezi yazarının da ifade
ettiği gibi Haricilerle Mu'tezile Havzın varlığını inkar etmişler, halbuki
Hanefi ulemasından Aynî (r.a.)'in tahkikine göre, Havz'ın varlığına dair hadis
rivayet eden sahabilerin sayısı elliden fazladır. Aynî (r.a.) Umdetü'1-Kari
isimli eserinde, bunların hepsinin ismini zikretmiştir. İbn Kayyım el-Cevziyye
de "Muhtasarı Sünen-i Ebi Davud" adıyla Ebu Davud üzerine yazdığı
şerhte bu sahabilerin kırk tanesinin ismim zikretmiştir.